hakkımızda

Albert Solino; başta ABD, Avrupa ve Avrasya ofisleri olmak üzere 3 kıtada 6 ofisiyle faaliyet gösteren uluslararası danışmanlık ve yazılım firmasıdır. İnsan Kaynakları Yönetimi, Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma, Yönetim Danışmanlığı, Ar-Ge Merkezi , Turquality ve KVKK Danışmanlığı ana odaklandığı danışmanlık alanlarıdır. Yenilikçi çözüme odaklı bakış açısıyla 2007’den bu yana Türkiye başta olmak üzere, dünya genelinde 1000’den fazla danışmanlık projesi yürütmüştür.

Albert Solino 2007 yılında İstanbul da kuruldu. Kurucuları Erden Tüzünkan ve Alkan Balkaya, üniversitede aynı bölümde okuyan ve 2005’te mezun olan iki arkadaştır. Her gencin ders aralarında “kendi şirketimizi kuralım!” hayalini bu iki arkadaş sıkça düşünerek Albert Solino şirketinin ilk temellerini attı. Daha sonrasında ders aralarında bu hayallerini “firmalara etki yaratmalı ve fayda sağlamalıyız” diyerek detaylandırarak somut olmasa da soyut bir şekilde temellere ilk vizyonlarını eklediler. Çoğu insanın gençliğinde kurduğu hayaller hayal olarak kalmaktayken, 2000’li yılların başında Boğaziçi Üniversitesinin ders aralarında, günümüzün en büyük danışmanlık firmalarından Albert Solino hayat bulmaya başlamıştı. Bu iki arkadaşın temel amacı, kariyer yol haritalarını çizmekti. İnsanlar üniversite okurken genelde çok büyük firmalarda, büyük holdinglerde, büyük bankalarda çalışma hayali kurarlar. Albert Solino kurucuları Alkan Balkaya ve Erden Tüzünkan, çok büyük firmalara girebilir, büyük holdinglerde, bankalarda veya yurt dışında çalışabilirdi ancak tam olarak istedikleri etkiyi yaratamayacaklarını düşündüler. O etki neydi?  Genel olarak baktıklarında ülkemizde küçük ve orta işletmelere nasıl hizmetler verebiliriz, onların gelişimini nasıl sağlayabiliriz gibi hep geleceğe odaklı ve firmaların geleceğini göz önünde bulunduran planların büyük etki yaratabileceğini düşündüler. Bu bağlamda büyük bir şirkete girdiğiniz zaman büyük bir çarkın küçük bir parçası oluyorsunuz dolayısıyla bütünü görmek çok kolay olmuyor. Veya o noktada büyük şirketler büyük olmaya devam ediyor ama daha küçük, orta boy şirketler yine aynı şekilde hayatına devam ediyorlar. Küçük, orta boy şirketlerin de yeni mezun gençleri çok fazla istihdam etme şansları olmayabiliyor. Çünkü bir şekilde imkanları kısıtlı olabilir ya da kariyer planı olarak sunulan şeyler çok iç açıcı olmayabilir.

Alkan Balkaya Kanada’da, Erden Tüzünkan ise İsviçre’de bir süre çalıştı. Daha sonrasında, ülkelerine daha tecrübeli dönerek küçük ve orta boy ölçekli firmalara hizmet sağlamayı düşündükleri, üniversitenin ders arasında hayali kurulan, planlaması yapılan ve her detayıyla düşünülen Albert Solino Danışmanlık firmasını 2007 yılında kurdular ve 2020 yılında hala Albert Solino olarak sizlere ve şirketinize değer katmaya devam ediyoruz!

Albert Solino ismi nereden geliyor? Öncelikle bu şirket hangi amaçla kuruldu diyecek olursanız; şirketlerin rekabet seviyelerini artırıcı ürün ve hizmetler gelişimi üzerine kuruldu. Albert Solino için tüm hizmetler şirketlere yönelik hizmetlerdir. Bireysel bir hizmet bulunmamaktadır. Şirketlerin performansını artıran ürün ve hizmetler sunuyor ve geliştiriyoruz. Dolayısıyla Albert Solino ismi, oluşturduğumuz hizmetlerimiz ve ürünlerimiz ülkemizde dahil olmak üzere tüm dünyaya yayılabilelim mottosu ile uluslararası marka imajı yaratmak amacıyla koyuldu. Albert, Albert Einstein’dan, Solino ise “solution and innovation” kalıbından ortaya çıkmaktadır.

Şirket olarak her zaman sorunların, problemlerin çözülebileceğine inanan bir yapıdayız. Bazen sorunlar bulunduğu düzen içerisinde çözülemeyebilir, ancak düzeni değiştirdiğinizde daha farklı bakış açıları ile o sorunlara çözüm üretebilir hale gelebilirsiniz. Bu bağlamda tam olarak ismimiz ve yapmış olduğumuz hizmet ve ürünler de bu felsefeyi taşır. Şu an 13-14 yıllık bir geçmişe sahibiz ve ilk kuruluşundan bugüne kadar hep bu felsefe ile çalışmalarımıza devam ettik.

Son olarak Albert Solino danışmanlık firması olarak, uluslararası alanda, başlangıçta hedeflediğimiz girişimlerimizi de yaptık. Şu an Amerika başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesine yazılım ürünlerimiz faaliyet göstermektedir. Yönetim danışmanlığı faaliyetlerimizdeki düşüncelerden ortaya çıkan ve yönetim danışmanlığının bize sağladığı tecrübe ile ürettiğimiz yazılımımız dünyanın dört bir yanında şu an kullanılmaktadır ve bunun haklı gururu ile birlikte işimize, müşterilerimize olan iş aşkımız katlanarak devam etmektedir.

Varoluş amacımız; şirket sahiplerine, şirketlerinin performansını artıracak, yönetimden tutun da operasyona kadar tüm süreçlerde onların verimliliğine ve sürdürülebilirliğine değer katacak şekilde ürün ve hizmetler geliştiren ve bunu sağlayan bir şirket olmaktır. Bizim için vizyon ve misyon kelimeleri, öylesine belirlenmiş ve uygulanıyormuş gibi gösterilen maddelerden ibaret olmak yerine, önce kendi şirketimizin daha sonrasında iş ortaklığı yaptığımız şirketlerin verimliliğini artırmak üzerine konulan maddelerdir. Şirketler Albert Solino’ya geldiği zaman mutlaka karşılığında hizmetlerimiz ile ya da yazılım ürünlerimiz ile ciddi bir değeri şirketlerine sağlamış olurlar.

Vizyon olarak en büyük amacımız; danışmanlık ve bu danışmanlığın içerisindeki yazılımlarımız ile beraber dünyanın en önde gelen şirketlerinden biri olmaktır.

Albert Solino, müşterisini anlayan, dinleyen, müşterisinin problemlerine yenilikçi bakış açısı ile kalıcı çözümler üreten bir firmadır. Vizyonumuzu biraz daha açmamız gerekirse, müşterilerimizin vazgeçemeyeceği, her zaman hizmet ve ürün almak isteyeceği, karşılığında da kendilerine çok ciddi değer sağlayabileceklerine inandıkları ve bunu da gerçekten gördükleri bir şirket olmak. Albert Solino için müşteri ve değer odaklı bir şirket diyebiliriz.

Temel değerlerimize gelecek olursak, Albert Solino’nun en temel değeri; değer yaratmaktır. Biz değer üzerine kurulu bir şirketiz. Yönetim danışmanlığı faaliyetimizden örnek vermek gerekirse, yönetim danışmanlığı alanında hizmet alan bir müşterimiz, kendi bünyelerine bu sorunu çözebilecek şekilde değeri almış olurlar.

Albert Solino’nun mottosu da şudur; çözüm getirir. Çözüm üretmek ile getirmek arasında fark vardır. Biz çözüm üretmenin bir tık fazlasını yaparak çözüm getiriyoruz. Üretmek, tavsiye etmek niteliğinde kalmıyor bizde. Danışmanlığın özünde aslında tavsiye niteliği vardır. Tavsiye edersiniz, en ideali budur dersiniz ve uygulayıp uygulamamak müşterinin kendi takdiridir. Bizim işlerimizde de tabi ki böyle ama biz çözümü uygulayalım, çözüm getirelim demekteyiz. Uygulama bizim için önemlidir çünkü değer odaklı bir şirket olmanın arka planında yatan nokta o değeri gerçekten sağlamanızdan geçer. Eğer üretilen değer uygulanmıyorsa, bizim gözümüzde değer olmuyor o. Bizim gözümüzde değer eğer üretildi ise devamında uygulanmalıdır.

Bir diğer temel değerimiz ise ezber bozmaktır. Ezber bozmaktan kastımız, kalıplaşmış hiçbir çözümü ve prosedürü firmalarımızın sektörünü, büyüklüğünü ve iç yapısını göz önüne almadan kopyala yapıştır yapmamaktayız. Bu şekilde her çalıştığımız firmadan farklı tecrübeler ediniyoruz ve müşteri firmamızı geliştirmekle kalmayarak kendimizi de geliştirmiş oluyoruz. Bu sayede bir sonraki müşteri firmamıza daha donanımlı ve dinamik bir şekilde hizmet sunuyoruz. Eğer ki kalıpları prensip edinmeyi temel değerlerimizin arasına koysaydık, gelişimden uzak bir firma olurduk ve en kötüsü müşteri firmalarımızın gelişimini de engellerdik. Fakat Albert Solino olarak, sürekli öğrenme, yenilenme ve uygulama prensipleri ile kendimizi geliştiriyor bunun yanında müşteri firmalarımızın gelişimini sağlayarak gücümüze güç katıyoruz. Örneğin, yönetim danışmanlığı tarafında işletme MBA derslerinde öğretilen bazı metotlar var; balanced scorecard gibi. North the balanced scorecard şunu söyler; yönetim danışmanlığı 4 boyutta incelenir. Nedir o boyutlar?

1- Finansal boyut: Şirketin finansal hedefleri.

2- Müşteri boyutu: Müşteri ve Pazar tarafının incelenmesi

3- Operasyon boyutu: İç süreçleri incelenir ve buna göre değerlendirme yapılır

4- İnsan kaynakları boyutu: İnsan kaynaklarında sürekli öğrenme ve gelişim gibi incelemelerin yapılması.

Ancak günümüzde kendimizde dahil olmak üzere şu eksikliği tespit ettik; burada ürün yok. North the balanced scorecardın 4 tane boyutu var fakat bu boyutlarda ürün yok. Biz de ürün ve hizmet üreten firmalar için diyoruz ki; 5. boyut var, o da ürün. Bu bağlamda müşterilerine ürün sunan firmaların ayrı değerlendirilmesi gerekiyor ve biz Albert Solino olarak ezber bozarak ortaya 5. boyutu ortaya koyuyoruz. Bundan dolayı belki bazı kriterlere aykırı davranıyor gibi gözükebiliriz ama günün sonunda müşterilerimizin problemini kavrayabiliyorsak ve çözüm getirebiliyorsak bizim için önemli olan şey budur. Dolayısıyla, ezber bozmak kavramı doğru yerde doğru şekilde kullanıldığı takdirde yararlı olmaktadır.

Bir başka temel değerimiz de sürekli yeni şeyler öğrenmek ve öğrenilenleri uygulamak. Çalışan arkadaşlarımız için de aynı şey geçerli. Bir yıl içerisinde yeni gelen bir danışmanımız, 5-10 yıllık tecrübeye sahip arkadaşımızın sağlayabileceği çalışmaları yapabiliyor. Dolayısıyla tecrübeyi yıllarla ölçmek yerine sayılarla ölçüyoruz diyebiliriz. Önemli olan nokta, belli bir süre içinde ne kadar projenin ne kadar iyi yapıldığı yönünde değerlendirmeler yaparak tecrübeyi belirli yıllara sabitlemektense, insanların kendi tecrübelerini istedikleri zaman dilimine sıkıştırmalarını sağlıyoruz. Bu bizim için daha önemlidir. Neden diyecek olursanız; artık yaş konusunun bir geçerliliği yok. Ne kadar hızlı öğrenebiliyoruz ve öğrendiğimizi ne kadar hızlı hayata geçirebiliyoruz ve değere dönüştürebiliyoruz, önemli olan bu. Bilgi eskiden çok kıymetliydi. Şimdi yine kıymetli ama şu an her tarafta bulabiliyorsunuz bilgiyi. Google’a yazdığınızda aradığınız her ne ise ulaşabiliyorsunuz. Şu an değerli olan o bilgiyi sentezleyip işe yarar hale getirebilmektir. Dolayısıyla sürekli öğrenmek ve öğrenileni uygulayabilmek temel değerlerimizde yerini bu şekilde almaktadır. Bu anlamda Albert Solino olarak, dinamik ve hizmet-ürün anlamında kendi ar-ge’sini yapan belki de nadir şirketlerden biriyiz. Kurucularımız da dahil olmak üzere, her daim kendimizi sorguluyoruz; bu hafta ne öğrendik, bu hafta yeni ne yaptık, bu hafta Albert Solino’da ilk defa yarar alınan ne oldu.

Temel değerlerimiz bizim için kağıt üzerinde değil birebir yaşadığımız, temel felsefemizi gerçekten yansıttığımız, hem politikalarımıza hem işlerimize, ürünlerimize, web sitesi tasarımımız dahil her tarafa yansıtmaya çalıştığımız bir olgudur. Bu şekilde bizi tanımlayan çok önemli ve çok değerli kriterler olmuş oluyor.

Temel değerler en fazla 4-5 tane olur fakat genel olarak şunları da sıralamamız gerekir; dürüstlük, etiğe uygunluk, gizlilik, profesyonel mükemmellik, hiçbir gruba, zümreye, inanca bağlı kalmadan tamamıyla bağımsız tutum.

Türkiye’de, Amerika da ve dünyanın başka yerlerinde faaliyet gösteriyoruz ve bizim için önemli olan ırk, dil, cinsiyet vs. değil gerçekten ortaya çıkan nihai güzel sonuçtur. Bu bağlamda dünya vatandaşı bir şirket olmaya çalışıyoruz. Tabi ki kendi ülkemize olabildiğince pozitif faydalarımızı son noktasına kadar uygulamaktayız. Eğer bir yerlerde gelişim, öğrenme, yenilikçilik ve ezber bozmak terimleri var ise Albert Solino kesinlikle oradadır!

Albert Solino olarak verdiğimiz hizmetler, misyonumuza uygun olacak şekilde şirketlerin performansını arttırabilecek hizmetler ve ürünlerdir. Buna her hafta, her ay, her yıl yeni yeni hizmetler katılıyor. Yeni alanlar ekleniyor. Ancak genel olarak şöyle düşünebilir müşterilerimiz; şirketi ile alakalı herhangi bir alanda bir problemi olduğunu varsayalım, diyelim ki şirketini daha fazla büyütmek istiyor ve bu alanda kendi kafasında planlar var fakat doğru yol haritasını oluşturamıyor. Biz bu noktada ciddi tecrübeye sahip olduğumuz yönetim danışmanlığı tarafında büyüme odaklı neler olabilir bunu sorguluyoruz. Kendilerine aktarabileceğimiz, yardımcı olabileceğimiz konuları araştırıyor ve müşterimize en sağlıklı ve verimli şekilde bu raporları sunuyoruz. Dolayısıyla şirketler, eğer büyümek istiyorlarsa bizimle bu bağlamda iletişime geçebilir, şirketlerinin geleceğini bir adım öne taşıyabilirler.

İkinci olarak, örneğin şirketin işleri güzel ve büyüyor ancak büyümenin beraberinde getirdiği kontrolsüzlük ile şirket sahipleri ve çalışanları işlerinin değişen formuna adapte olmakta zorlanabilir ve kavrama noktasında sıkıntılar yaşayarak işlerin hızına yetişemeyebilirler. Bu noktada nerelerde problemler yaşayabilirler? Dar boğazlar olabilir, talepler var ama insan kaynakları noktasında sorunlar yaşıyor olabilirler ve bu durumda biz de müşteri firmalarımıza insan kaynakları organizasyonu, süreç tasarımları, daha fazla insan kaynakları işe alım sisteminin kurulması, bu süreçlerin daha yalınlaştırılması anlamında destek olabiliyoruz. Örneğin, şirket büyümüş durumda ya da büyüyor ya da mevcut durumunda, fakat ciddi bir verimsizliği olduğunu, şirkette bir şekilde sürekli işlerin birbirinin içine girdiğini ve yöneticilerin tam olarak şirketi yönetebildiklerini düşünmediğini varsayalım. Bu bağlamda dijital dönüşüm hizmetimiz ilgilerini çekecektir. Dijital dönüşümden kasıt, sadece yazılımları alıp bunların çözüm getirmesini sağlamak değildir. Tam tersine dijital dönüşüm, yazılımları henüz almadan sistemimiz nasıl olmalı, şirketi daha etkin, daha etkili nasıl yönetebiliriz gibi sistemsel bakış açısıyla analiz edilmesi ile başlıyor. Dolayısıyla bu analizden sonra gerekli yazılımlar vs. ondan sonra değerlendiriliyor. Dijital dönüşüm, hem çağımızın en önemli danışmanlıklarından biridir hem de rekabet ortamında firmaları birçok firmadan sıyırıp öne çıkmasını sağlayan bir unsurdur ve bu noktada Albert Solino olarak müşterilerimize kaliteyi ön plana alarak sistemin şirketlerine homojen bir şekilde dağılmasını sağlıyoruz. Danışmanlığın yanında yazılım şirketi olmamızın getirdiği avantaj ile iki koldan olaylara sarılabiliyor ve açık bırakmadan müşterimize en uygun hizmeti sunuyoruz.

Türkiye’de çoğu şirket aile şirketidir. Aile şirketlerinde, nesilden nesile aktarıldığı için her bir jenerasyonda farklı sorunlar ile karşılaşılabiliyor. Ülkemizde aile kavramı bilindiği üzere en önemli temel değerlerdendir ve bu kavram şirketin içine girdiği takdirde duygusallığın da beraberinde getirdiği yanlış kararlar zinciri başlıyor. Şirketler bu noktada aile şirketlerinde kurumsallaşma danışmanlığı ve aile anayasası hizmetimizden faydalanabilirler. Aile şirketlerinde kurumsallaşma danışmanlığı, geniş kapsamlı bir danışmanlıktır. En başta saydığımız yönetim danışmanlığından insan kaynakları danışmanlığına kadar bütün hizmetler aile şirketlerinde kurumsallaşma danışmanlığı başlığı altında da verilmektedir. Burada en önemli nokta işleri bütünü ile ele almamızdır. Sadece şirkette çalışan aileler arasındaki konuları değil şirketi tümü ile dışarıdan bir göz olarak ele alıyor ve devamında her bir departman incelenerek raporlama sunuluyor, beraberinde çözümler getiriyoruz. Bu konudaki en büyük tecrübemiz, kurucu ortağımız Alkan Balkaya’nın aile şirketi geçmişi olması ve bütün olabilecek sorunları bizzat deneyimleyerek, gözlemleyerek tecrübe etmesidir. Alkan Balkaya’nın bu tecrübelerinin üzerine danışman ekiplerimizin tecrübeleri ve hizmet verdiğimiz müşterilerimizden edindiğimiz tecrübeler ile yaşanmışlık havuzumuz oldukça geniştir. Olaylara birçok açıdan bakmak ve birçok açıdan fikir üretmek Albert Solino için bir refleks haline gelmiştir.

Finans ve vergi alanında genel olarak devletimizin vermiş olduğu bir takım teşvikler var. Ar-ge merkezi kurumundan tutun da çeşitli diğer konularla ilgili verilen teşvikler kapsamında mevzuata uyum hizmetlerimiz bulunmaktadır. Dolayısıyla mevzuatsal açıdan, buna kişisel verilerin korunması kanunu da dahil edebiliriz, mevzuata uyum sağlamaya çalışan, uymak zorunda olan firmalar yine bizim bu hizmetlerimizden yararlanabilirler. Bu alanda mali müşavirlerimiz, gerekli uzmanlarımız ve avukatlarımız çok yararlı hizmetler vermektedirler. Mevzuatların en önemli noktalarından birisi doğru başvurudur. Şirketler tarafından bu kolay yapılabilir bir şey gibi gözükebilir fakat ilk defa başvuru yapacak bir firma için fazla komplikedir. Bilmediğiniz bir yola giderken yol uzun gelir fakat dönerken kısa olduğunu fark edersiniz. Teşvik destekleri başvuruları da bunun gibidir. İlk defa başvuru yapılıyorsa bilinmeyen birçok unsur masaya konulduğunda başvuru süreci çok karışık gelmektedir ve hata yapıp desteğin alınamaması olası bir risktir. Biz Albert Solino olarak müşterilerimize bu konuda tam güven vermekteyiz çünkü defalarca bu süreçleri başarı ile yöneterek müşterilerimizin desteklerden yararlanmasını sağladık.

Baktığınız zaman ülkemizin ekonomik olarak iki temel hedefi var;

•       Katma değerli ürünler üretmek
•       Yeni dünyada tanınan ve tercih edilen markalar üretmek

Devletimiz iki tarafa da yıllardır destek sağlıyor. Albert Solino olarak biz de 2007’den beri en büyük değerlerimizden saydığımız “şirketlerin performansını yükselterek katma değer sağlama” prensibimizi Turquality programı kapsamında hayata geçiriyoruz. Turquality, Türkiye’nin ilk ve tek markalaşma programıdır. Turquality danışmanlığımız neticesinde şirketlere sağladığımız faydalar;

•       Ar-ge ve inovasyon nasıl yapılır gösteriyoruz.
•       Ar-ge ve inovasyon süreçlerinin yönetimini öğretiyoruz.
•       Devlet desteklerini işin içine dahil ederek daha geniş kapsamlı hizmet sağlıyoruz.
•       Şirketin nasıl bir yapılanma içinde olması gerektiği noktasında destek sağlıyoruz.
•       Uluslararası markalaşmanın temel unsurlarını öne çıkarıyoruz.
•       Gelişim yol haritalarını çıkarıyoruz.
•       Raporları müşteri firmamıza sunuyor ve süreçleri başarıya ulaşana dek takip ediyoruz.
•       Başarıya ulaşmış sürecin, kontrollü bir şekilde devam etmesini sağlamak için izlemeye ve yönlendirmelerimize devam ederek müşterimizin yanında olmaya devam ediyoruz..

Özetle, yönetim danışmanlığının alt başlıkları altında birçok hizmetimiz var;

•       insan kaynakları süreçleri,
•       norm kadro oluşturulması,
•       bireysel performans,
•       dijital dönüşüm tarafında satış süreçlerinin dijitalleştirilmesi,
•       pazarlama süreçlerinin dijitalleştirilmesi gibi.

Tabi bunlar hizmetlerimiz. Bir de ürünlerimiz bulunmaktadır. Ürünlerimiz;

•       stratejik planlama yazılımımız,
•       bireysel performans sistemi yazılımımız,
•       OKR sistemi,
•       CRM,
•       pazarlama otomasyonu,
•       envanter yönetimi,

proje planlama ve kaynak yönetimi gibi bu alanlarda da yazılımlarımız mevcut. Yazılımlarımız Corvisio ve Prosoftly ismi ile iki markaya sahiptir ve tüm dünyaya hizmet sağlamaktayız

Albert Solino olarak, işlerimizde önceliğimizi hiçbir zaman işi yalnızca tamamlamış olmak diye belirlemedik. Temel değerlerimizin çerçevesine, müşteri firmalarımıza en üst seviyede hizmet vermeyi ve değer katmayı ekledik. Bizim için bir işin yapılıp bitirilmesi değil, sürdürülebilir olması önemlidir. Bizim firmaya sağladığımız danışmanlık hizmeti son bulduğunda ve biz o firmadan mutlu bir şekilde ayrıldığımızda bizim gitmemizle beraber neler oluyor? Her şey yolunda gidiyorsa bu bizim en büyük başarımızdır ve tercih edilmemizin birinci sebebidir.

İkincisi, çok sağlam bir ekibimiz var. Yetkin ve başta söylediğimiz felsefe ile donanmış, amacı müşteriye değer sağlamak olan çok yetenekli bir ekibe sahibiz. Müşteri firmalar ile iletişimini sık tutan, her konuda destek olan, çözüm getiren ve uygulayan birçok danışmanımız ile birlikte müşterilerimize en üst seviyede hizmet sunmaktayız.

Üçüncü neden, inanılmaz derecede büyük bir öğrenme aşkına sahibiz. Her gün, her hafta kendini yenileyen, sorgulayan ve daha iyisini arayan bir şirketiz. Öğrenmenin sürekli devam etmesi gereken bir olgu olduğuna inanan ve müşterilerine de bunu aşılayan bir firma olmakla beraber çaba sarf edip neticeye önem vermekteyiz. Bizim için bir işin ne kadar uzun sürdüğünün ve zaman aldığının önemi yok, günün sonunda çıktı önemlidir. Müşteri firmamıza her şeyi zamanında teslim etmek, bahanelere yer vermemek en hassas olduğumuz konulardandır. Bu sık çalışma da beraberinde başarıyı ve geleceğe karşı umutlu bir bakış açısı edinmeyi getiriyor bize. Bunun en güzel tarafı geleceği çok parlak gözükmeyen müşteri firmalarımıza bile bu ışığı aşılayarak ayağa kalkmasını ve daha da ilerlemesini sağlıyoruz. Bu sayede çok güzel ortaklıklar elde ediyoruz.

Dördüncüsü, firmalarımızı ortaklarımız olarak görüyoruz. Müşteri firmalarımıza ne kadar yardım edersek o kadar öğreniyor ve öğretiyoruz ve beraberinde ne kadar başarılı işler çıkarırsak o kadar yeni müşteriler elde ediyoruz. Bizim işimiz, başka firmaların işi. Bu biraz kulağa garip gelebilir fakat günün sonunda biz başka firmaların başarısını sağlayarak var oluyoruz ve bu sayede yeni firmalar ile anlaşıyoruz. Şirketler olmazsa, danışmanlık şirketleri de olmaz gibi düşünebilirsiniz. Bunun sonucunda her müşterimizin şirketi bizim de şirketimiz oluyor ve sahipleniyoruz. Başarı için müşterimiz ile birlikte çalışıyoruz. Şirketinizi sizin kadar, yeri geldiğinde sizden daha çok kim düşünür? Ortağınız. Bizim bireysel ortaklardan tek farkımız, bilgi birikimimiz. Bu da müşterilerimiz açısından her zaman avantaj olmuştur! Bu noktada Albert Solino olarak müşterilerimizi ortağımız olarak görüp sahiplenme içgüdüsü ile şirketi ele alıyoruz.

Beşincisi de, müşterilerimiz ile sağladığımız güven. Çok açık ve net bir şekilde eleştiri aldığımız nokta olursa gerçekten kendini değerlendiren ve onu ciddiye alıp üzerine aksiyon alan bir şirketiz. Bu bağlamda da sürekli müşteri memnuniyet anketleri yaparız. Müşterilerimizin bizi sürekli değerlendirmelerini isteriz ve kendimizi geliştirmeye devam ederiz. Bizim için aslında “Neden Albert Solino?”nun yanıtı; biz diğer firmalardan bu kadar iyi, şu kadar üstünüz değildir. “Neden Albert Solino?”nun yanıtı; bizim olayımız müşterimiz ile. Biz ona değer yaratabiliyorsak ve tabi ki uygun olabilecek maliyetlerde yanında yer alıyorsak, bu bakış açısından hareketle de müşteri odaklı bir şirket olarak gerçekten tüm derdimiz müşterimiz. Müşterimizin derdini biz de kendimize dert ediniyoruz. Firmalar için Albert Solino, bir nevi dış destek birimi gibi. İş geliştirme departmanı gibi hali hazırda bir ekibimiz var, diyelim ki çözülmesi gereken bir konu ya da büyümesi noktasında yardıma ihtiyacı olan bir firma var, biz direkt yardımcı ekip olarak geliyoruz ve beraber hayata geçiriyoruz. Dolayısıyla hep bu kapsamda düşünerek ve kendimizi hazırlayarak o şirketin o problemi bizim de problemimiz oluyor ve beraber bu problemi ortadan kaldırıyoruz ya da çözüm getiriyoruz. Nihayetinde şirkete katkı sağlıyoruz. Bildiğimiz bir şey varsa o da, bu işte firmalarımız ile empati kurmak bizi en değerli kılan şeylerden biridir.

Albert Solino olarak 2007 yılında KOBİ ölçeğindeki firmaları hedef alarak kurulduk. Daha sonrasında tecrübe ve deneyimler ile birlikte sektör alanında genişlemeye devam ettik. İSO 500, İSO 2. 500, Fortune Five Hundred dediğimiz şirketlerde hizmetlerimiz genişlemeye devam ederken daha bir çok alanda hizmet vermekteyiz. Bunlardan bazıları;

•       Üretim sektörü
•       Bilgi işlemleri
•       Kozmetik sektörü
•       Gıda sektörü
•       Beyaz eşya sektörü
•       Otomotiv bayileri
•       Otomotiv parçası üreten firmalar
•       Perakende mağazalar
•       Giyim sektörü
•       Dijital sektörler ve daha birçok sektörde hizmet vermekteyiz.

Türkiye’nin hemen hemen her sektörüne iş yapıyoruz. Dolayısıyla kendi bünyemizde çok ciddi bir bilgi birikimi söz konusu. Birçok farklı alanlarda uzmanımız bulunmaktadır. Psikologlarımızdan tutun da avukatlara, mali müşavirlerimizden finans alanında uzman arkadaşlarımıza, ekonomi alanında tecrübeli arkadaşlarımızdan mühendislerimize kadar akademik ve tecrübe anlamında birçok farklı uzmanımız bulunmaktadır. Dolayısıyla sektör olarak bir sınırımız bulunmamaktadır. Portföy olarak da dediğimiz gibi büyük ölçekli şirketlerden KOBİ ölçekli şirkete kadar müşterilerimiz var. Günümüzün getirdiği dijitalleşme ile teknoloji odaklı hizmetlerimiz artmaya başladı ve bu alanda hizmetlerimizi en kaliteli şekilde sunmaktayız. Müşterilerimizin bizimle çalışmasının en büyük yararı; sektör farklılığı yaşamadan her sektörü kendi içinde ayrı değerlendirebiliyoruz ve bununla birlikte topladığımız bilgileri sektörler arası değiştirerek daha yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler üreterek farklı bakış açıları kazandırıyoruz.