İşletme Maliyeti Nedir, Nasıl Azaltılır?
Günümüzde işletmelerin en çok merak ettiği konulardan biri de "İşletme Maliyeti Nedir, Nasıl Düşürülür?" sorusu üzerinedir. Her şirket maliyetini düşürüp, kârını artırmak ister; ama bu kolay değildir. Peki, işletme maliyetleri nasıl düşürülür? İşte konuya dair tüm bilgiler...
Explore!
Şirketlerin En Temel Sorunları ve Çözüm Yolları başlığı altında maliyet düşürme kapsamındaki yaklaşımımızın, danışmanlık sürecimizin ve danışmanlık hizmetlerimizin detaylarının açıklandığı Management Consulting our page will be interesting to you.
İşletme Maliyeti Nedir?
İşletme maliyeti, her şeyden önce bir işletmenin günlük olarak operasyonlarını yürütebilmesi için gerekli harcamaların tamamına verilen isimdir. Esnaflar; “Ben bu kepengi açtığım zaman günde 100 bin lira yakarım.” derken, işletme maliyetinin 100 bin lira olduğunu söylemek ister. Dolayısıyla, bir firmanın günlük operasyonlarını çevirmek için harcayacağı farklı kalemlerdeki tüm giderlerin toplamına işletme gideri veya işletme maliyeti denir.
İşletme Giderleri Nelerdir?
Giderler farklı farklı kategorilerde değerlendirilebilir. Birinci kategori, yönetsel maliyetler olarak değerlendirilir. İkincisi de bakım veya operasyonla ilgili maliyetler olarak sınıflandırılabilir. Yönetim masraflarına örnek verecek olursak; muhasebe, bordro, bankalara verilen ücretler, sigorta ücretleri, ofis kiraları, depo kirası ve sabit araç giderleri gibi giderler bununla alakalı örnekler olarak değerlendirilebilir. Operasyonel giderlerine ise ürün için hammadde giderleri, harcanan elektrik ve doğalgaz giderleri, işçilik, sevkiyat, nakliye, ambalaj, kargo veya nakliye masrafları şeklinde örnekler verebiliriz. İşletme maliyeti kavramını sabit ve değişken giderler olarak kategorize edebiliriz. Sabit giderler; üretim, operasyon veya hizmetin icrasına hiçbir şekilde bağlı olmadan, adet azalsa da hatta hiç olmasa da değişmeyen giderlerdir. Örneğin; sizin bir ofisiniz var diyelim. Bir restoran sahibisiniz ve kiraladığınız bir mülk var. Restoranın içinde bulunduğu bir mekan var ve bu mekana kira ödüyorsunuz. Günümüzde de bir yılı aşkın süredir salgın nedeniyle birçok işletme kapalı ama yine de kira ödüyorsunuz. Bir tane müşteri gelmese bile, bir kişi oturup yemek yemezse dahi o kirayı ödemek durumundasınız.
Değişken giderler ise yapılan işin hacmi ile doğru orantılıdır, bu artan veya azalan giderler olarak isimlendirilebilir. İşletmelerin bu tarz giderlerine örnek verecek olursak bir e-ticaret işletmesinin kargo ambalajı veya karton kutu maliyeti hakkında konuşabiliriz. Bir günde 10 sipariş gelirse 10 tane kutuya ihtiyaç olacaktır. Gelen siparişe göre yapılacak harcama değişkenlik gösterecektir. O yüzden, bu giderler değişken olarak isimlendirilebilir. Özetle, değişken maliyet, işin hacmine ve performansına bağlıdır.
İşletme Giderlerini Oluşturan Unsurlar
İşletme maliyeti, bir işletmenin işletilmesi ile ilgili günlük yapılan harcamalardır. Bir örnek verecek olursak sandviç yapan ufak bir büfe düşünelim. Bu sandviçleri de diyelim ki yakındaki işyerlerine dağıtıyor. Bu sandviç dağıtımı yapan firmanın işletme maliyeti benzin, moto kurye, sandviç, ekmek, peynir, salatalık, diğer malzemeler ve elektrik olabilir. İşletme maliyeti genellikle dolaylı maliyetlere özgü olan maliyetlerdir. Örneğin, genel giderleri toplam üretim veya satış adedine bölerseniz ürün başındaki doğrudan maliyete ulaşırsınız. Böylece, genel giderlerin doğrudan işletme maliyeti konusuna olan etkisini görürsünüz. Sandviç dağıtım işindeki doğrudan maliyetler sandviçler, eklenen diğer malzemeler ve personele yapılan ödemeler olabilir. Dolaylı veya değişken maliyetler de harcadığımız elektrik miktarı ile alakalı olabilir. Ne kadar çok sipariş alırsak fırını o kadar yakarız yani elektriği de o kadar harcarız. Yani buradaki işletme maliyeti siparişe bağlıdır. Muhasebe literatüründe işletmenin üretim giderleri diyebileceğimiz giderler genel olarak üçe ayrılır;
- İlk madde ve malzeme giderleri
Üretilen ürünün doğrudan içine giren hammaddelerin gidere dönüştürülmesidir.
2. Direkt işçilik giderleri
Ürün veya hizmet üretilirken doğrudan o ürünle alakalı harcanan işçiliklere verilen isimdir. Bir döküm fabrikasında döküm ocağının başında duran operatörün harcadığı işçilik direkt işçilik giderir. Aynı işletmedeki muhasebe departmanının harcadığı işçilikler direkt işçilik gideri olarak isimlendirilemez çünkü doğrudan o ürünleri ile bir bağı bulunmamaktadır.
3. Genel üretim giderleri
Fabrika içerisinde üretim için harcamakla beraber spesifik olarak tam bir ürünle eşleşmeyen ama o ürün partisinin tamamıyla eşleşen üretim giderleridir. Mesela; fabrikanın aydınlatması buna örnek olarak verilebilir. Siz, “Az önce döktüğüm X parçası için bugün beş saniyelik aydınlatma kullandım ve şu kadar maliyeti oldu.” şeklinde sözler söyleyemezsiniz. Bu noktada maliyeti ayrıştıramazsınız. Ürün de karanlıkta üretilemeyeceğine göre aydınlatma fabrikanın genel üretim gideridir.
Bir de yönetim giderleri veya genel giderler olarak isimlendirilen başlık vardır. Bunun altında da birçok satış pazarlama giderleri, yönetim giderleri ve dışarıdan sağlanan kaynaklara dönük yapılan harcamalar kategorize edilebilir.
Maliyet Azaltma Yöntemleri
Maliyet azaltma konusu günümüzde tüm iş dünyasının çok ciddi olarak kendine dert edindiği ve ana gündemi yaptığı bir konudur. Peki, neden maliyet azaltmaya ihtiyaç duyulur? Neden maliyet düşürmeye ihtiyaç duyulur? Bir işletme kâr elde etmek için kurulur. Kâr elde etmeyen bir kuruluşun yaşama şansı yoktur. Şirketler, iş kurmakla ilgili harcadıkları sermayenin geri dönüşünü sağlamak ve operasyonel olarak büyüme ve gelişme için daha fazla katma değer yaratmak için kâr elde etmelidir.
Peki, kâr nereden oluşur? Kâr, elde ettiğimiz gelirden o iş için yaptığımız maliyeti düştüğümüz zaman bulduğumuz rakamdır. Satışlar eksi giderler kâr sonucunu ortaya çıkarır. Biz, “Kârı nasıl artırırız?” sorusunu sormaya başladığımız zaman maliyet azaltma yöntemleri karşımıza çıkar. Eşitliğin kâr oranını hesaplamak istiyorsanız normalde gelirinizle giderlerinizi belli bir formülasyonda karşılaştırırsınız. Denklemin bir tarafında yer alacak olan kavram giderler ise diğer tarafında yer alacak kavram da gelirlerdir. Genelde gelirler konusunu ele almayıp giderlere odaklanıyoruz. Eğer giderleri azaltırsanız ve aynı ürün adetine veya satışına hala ulaşabiliyorsanız geliriniz yani kârınız artıyor olacak demektir. Kâr arttığı için siz de şirket sahipleri ve çalışanları olarak daha mutlu olacaksınız. Dolayısıyla, maliyet azaltma projelerinin her zaman en önemli itici gücü kârı artırma hissiyatıdır. Muhtemelen kârda düşmeler başlamıştır, giderek kâr marjları daralıyordur. Bu daralan kâr marjları ile beraber maliyet azaltma projelerine öncelik verilir, maliyet düşürücü öneriler bir anda gündeme gelir ve maliyet azaltma metotları devamlı olarak şirket profesyonellerinin günlük toplantı rutinlerinde konuşulmaya başlanan bir kavram haline gelir. Bir şirketin doğrudan doğruya sürdürülebilirliğini kâr artırıcı bir unsur olarak etkileyen en önemli faktörlerden bir tanesidir. Dolayısıyla, bu noktada maliyet azaltma ile ilgili her firma kafa yormaktadır.
15 Etkili Maliyet Azaltma Yöntemi
Maliyet azaltma kapsamında 15 adet etkili yöntemimiz bulunmaktadır;
- Dış kaynak kullanmayı deneyin.
- Faturalarınızı erken ödeyin.
- Stok seviyelerinizi azaltın.
- İnternet pazarlamasını kullanın.
- Stajyerleri işe alın.
- Toplantı için daha az seyahat edin.
- Çalışanlarınızın uzaktan çalışmasına izin verin ve bunu bir şirket politikası haline çevirin.
- Kullanılmış ikinci el makine ve ekipmanlar satın almaya bakın.
- Çevrimiçi ücretsiz araçları / yazılımları kullanın.
- Toplu ofis malzemeleri satın alın.
- Ağızdan ağıza pazarlamayı kullanın.
- Zaman alan görevleri otomatikleştirin.
- Çalışma alanını verimli kullanın.
- Vergi indirimlerini ve devlet desteklerini takip edin ve işletmenizde uygulayın.
- Çalışanlarınıza yatırım yapın.
Dış kaynak kullanmayı deneyin.
Aynı işi belki bünyenizdeki personellerle de yapabilirsiniz ancak bunların sigorta, vergi, tazminat ve sosyal hakları ile beraber düşündüğünüz zaman yani geleceği tamda kestirmediğiniz noktada şirket bünyesine istihdam sağlayarak çok büyük yüklerin altına girmiş olabilirsiniz. Bu yüklere bu kadar geniş vadede girmeden daha uygun ve verimli bir şekilde dış kaynak profesyonellerini ve firmalarını bu firmalardan ihtiyacınız olduğu alanda ihtiyacınız olduğu kadar süreyle hizmet alıp sadece o kadarlık süre için masrafa katlanmış olabilirsiniz. Örnek vermek gerekirse, diyelim ki bordro işleri ile alakalı geçici bir yoğunluk var. Dolayısıyla bordro yapacak üç tane muhasebe personeli alıp onların bütün yüklerine yıllar boyu katlanmak yerine, dış kaynaktan destek alıp altı aylık bir hizmet parası ödeyebilirsiniz ve böylece maliyetinizi azaltabilirsiniz.
Faturalarınızı erken ödeyin.
Peşin paranın alım gücünü kullanarak maliyetinizi düşürebilirsiniz. Vade, bir işin maliyetini artıran bir unsurdur. Kullandığınız bir hizmetin parasını veya aldığınız bir malzemenin parasını ne kadar geç öderseniz, onu satan tedarikçiniz o kadar daha marjlı olarak size onu fiyatlandıracaktır. Parayı masaya koyduğunuz zaman o canlı paranın etkisi normalde tedarikçinizin yapacağından daha fazla indirim bile yaptırabilir. Dolayısıyla, faturalarınızı erken ödemek ve bir işi mümkün olduğunca peşin paraya doğru ittirmek maliyetlerinizi azaltacaktır. Bu konunun başka negatif unsurları olabilir ama bunları optimize etmek yönetim, finans ve maliyet muhasebesi unsurudur ve çok titizlikle ele alınmalıdır.
Stok seviyelerinizi azaltın.
Stoğa çalışmak birçok işletme için ölümcül tuzaklardan bir tanesidir. Belli sektörler ve belli işler için stoklu çalışmak gerekebilir çünkü müşterinin önünde hazır bulundurmanız gereken ürünler olmalıdır. Bazı sektörlerde ise tamamen müşteri çeker ve müşteri talebi yarattığı anda üretime başlanır, bu da yalın üretimin en temel felsefelerinden bir tanesidir. Bununla beraber işletmeler, kendilerini güvende tutmak için de bir miktar stok bulundurur. “Sipariş gelmeden üreteyim, belki gelir.” şeklinde düşünerek stok yaparlar. Belli bir dönemde işler hafif düşmeye başladığı zaman bazı şirketler, “Biz bu maliyet azaltma projelerine gitmeyelim, bu işler elbet düzelir. Düzeldiği zaman da bu ürünlere talep olur.” gibi bir iyimser bakış açısına sahip olabilir. Bu işletmeler, “Biz sanki sipariş varmış gibi tam gaz işimize devam edelim, malzeme alalım, üretimimizi devam ettirelim.” şeklinde düşünerek stok kuleleri yapmaya başlar. Bu, çoğu zaman yanlış bir uygulamadır çünkü maliyeti artırır. Maliyeti azaltmak istiyorsak stok seviyelerini azaltmalıyız çünkü duran stok maliyet için olumsuz etki yaratır.
Albert Solino olarak danışmanlık sunduğumuz çoğu aile şirketinde “O mal orada duruyor. Para ve mal aynı şeydir. Değer kaybeden bir şey yok.” derler ama bu doğru değildir çünkü paranın sermaye maliyeti vardır. Maliyeti işin içine kattığımız zaman bir yıldır stokta duran bir ürünün, ülkemizdeki güncel yüzde yirmi enflasyon oranıyla düşünecek olursak, yüzde yirmi para olarak cebinizden eksilmiştir. Dolayısıyla, stokta duran para eriyen paradır, yüklenilmiş bir maliyettir ve giderek maliyet boyutunu artırmaktadır. Maliyetleri azaltmak isteyenler maliyeti azaltma yöntemi olarak stok azaltmayı dikkate alabilir.
İnternet pazarlamasını kullanın.
Şirketler, satış artırıcı faaliyet olarak geçmişten gelen geleneksel mecraları kullanmaktadır. Fuarlar, televizyon reklamları, billboard reklamları, birebir satış görüşmeleri veya basılı katalog broşürler gibi daha geleneksel yöntemler olabilir. Bunların da etkili olduğu pek çok yer vardır ama dijital pazarlama çok daha etkilidir ve verimlilik artırıcı bir unsurdur. Her şeyden önce bir fuara katılmak demek kendinizi bağlamak, fuar için çok özel harcamalar yapmak, stant tasarlatmak ve personel tutmak gibi konularda maliyet artırmak demektir. Oysaki, aynı etkiyi oturduğunuz yerde masa başında Google reklamı vererek de alabilirsiniz. Katılmasını umduğunuz firmalar kimse, doğrudan onları ve o sektörü hedefleyecek şekilde ayarları yapacak şekilde bu pazarlamayı gerçekleştirebilirsiniz.
Anında ve kontrollü maliyetlerle internet pazarlamanızı gerçekleştirebilirsiniz. “Ben X için sadece 5000 TL harcayacağım.” derseniz ve bütçenizi bu şekilde belirtirseniz belirlediğiniz dijital mecralar size bunu sağlar ve fazlasını harcattırmaz. Diğer geleneksel pazarlama yöntemlerinde başarılı olup olmadığınızı anlayamazsınız. Dijital pazarlamada “Bu reklam bana bir fırsat olarak geldi mi ve bir satışa dönüştü mü?” sorularının cevaplarını görebilirsiniz.
Stajyerleri işe alın.
Sizin bünyenizde üniversite öğrencisi olan beyinler bir ya da iki yıl sonra çok büyük paralar vererek bir sürü iş görüşmeleri sonunda almaya çalıştığınız insanlarken bir ya da iki yıl önce yeniyetme arkadaşlar mıydı? Hayır, aynı insanlardı. Stajyerler de bunun farkında ve bu yüzden geçici veya daha düşük ücretlere razıdır. Daha düşük ücret ya da yarı zamanlı çalışma gibi modellerin her biri birer maliyet azaltma tekniğidir. Tam zamanlı çalışanların da birçok anlamda yeri geldiği zaman perdenin arkasına saklanıp size yüksek maliyetler çıkardığını veya verimsizlik öğeleri çıkardığını bu sayede fark edebilirsiniz. Hayati olmayan ama daha düşünsel iş gücüne dayanan masa başı işlerde uzun dönem staj yerlerini tercih etmeniz ciddi bir maliyet azaltma projesi olacaktır.
Toplantı için daha az seyahat edin.
Görüşmelerinizi dijitale taşıyın ve maliyetinizi azaltın. Günümüzde artık dijital platformlar, yazılımlar ve uzaktan uzağa haberleşme imkânları çok yaygınlaştı. Dolayısıyla, artık satış görüşmeleri, müşteri memnuniyeti, tedarikçi anlaşması, ikili işbirliği anlaşması gibi birçok görüşme çevrimiçi olarak gerçekleştirilebilir. Böylece, 4 saat yolda harcayacağınız zamanınızı verimli işlere yöneltebilirsiniz.
Çalışanlarınızın uzaktan çalışmasına izin verin ve bunu bir şirket politikası haline çevirin.
Bazı işler fabrikalardan yapılmak zorundadır ama burada kastettiğimiz tamamen evlerimizden çalışalım değildir. Haftanın beş gününün beşinde de ofiste olma zorunluluğu artık günümüz dünyasında çok da gerekli değildir. İşe parasal boyutta baktığımız zaman birçok çalışanın fiziksel olarak bir binada toplanması bize aşırı yüklü gizli maliyetler yükler.
Personeli oraya getirmek için harcadığınız maliyet, araç verdiğiniz personelin deposuna koyduğunuz benzin, servis tutmanız, toplu taşıma için verdiğiniz paralar, yolculukta geçen zaman boşuna zaman gibi birçok maliyet düşürücü nokta vardır. Özetle, uzaktan çalışma prosedürlerinizi geliştirin ve uzaktan çalışmaya uyum sağlayacak teknolojileri ve yönetmeliklerinizi kullanır hale gelin.
Kullanılmış ikinci el makine ve ekipmanlar satın almaya bakın.
Hepimiz gıcır gıcır bir makine, parlayan bir arabamız olsun isteriz ama maliyet düşürmek için sıfır ürün kullanımına gerek yoktur. Örneğin; bir üretim makinesi almak istiyorsanız; hız kapasite, kalite, optimizasyon gibi özelliklerine odaklanmanız gerekir. Gayet iyi çalışan ama kullanıldığı için değeri daha ilk çalışma gününde belki yüzde on düşmüş olan bir makineyi çok daha uygun bir fiyata alabileceğinizi bilmeniz gerekir. Maliyeti azaltmak istiyorsak doğru çözüm ikinci el makina ve araçlara yönelmektir.
Çevrimiçi ücretsiz araçları / yazılımları kullanın.
Örneğin, bilgisayarınızda döküman hazırlamanız gerekiyor. Bunun için hepimizin bildiği Microsoft Office yazılımları var. Bu yazılımların her biri bir maliyettir. Tamamen ücretsiz olan doküman hazırlama araçları da bulunur. Mesela, Google dokümanlar ücretsizdir. Eğer siz bazı metinler hazırlayıp bunları mail atıyorsanız Google Docs sizin işinize yarayacaktır.
Pahalı veya sabit bir ücret ödemeniz gereken bir yazılım kullanmak yerine ücretsiz versiyonlarını kullanıp sadece ek bir özellik ihtiyaç olduğu anda bir aylığına ücretli versiyonuna geçip bir ay ücret ödeyip diğer zamanlar yine ücretsiz kullanmaya devam edebilirsiniz. Kısacası, çevrimiçi ücretsiz yazılımlardan faydalanmak maliyet azaltma unsuru olarak değerlendirilebilir.
Toplu ofis malzemeleri satın alın.
Ofisimizde; çay, kahve, şeker, kâğıt, toner, kalem, defter, kartvizitlik, takvim, yiyecek, temizlik malzemeleri gibi birçok harcama yapıyoruz. Tüm bu harcamaları önceden planlarsınız, farklı şubeler ve ofisleriniz için aynı harcama gruplarını birleştirip tek seferde büyüklük ekonomisinin gücünü kullanarak satın almaları toplu olarak yaparsanız ciddi indirimler alabilirsiniz. Normalde sizin üzerinize binecek kargo ve nakliye gibi ek maliyetleri çok büyük bir sipariş vererek tedarikçinizin ücretsiz vermesini sağlayabilirsiniz.
Ağızdan ağıza pazarlamayı kullanın.
İngilizcede word-of-mouth marketing şeklinde isimlendirilen ağızdan ağıza pazarlama kavramı pazarlama biliminin önemli bir konusudur. Satışlarınızı artırmak istiyorsanız ağızdan ağıza pazarlamayı (referans pazarlaması) kullanabilirsiniz. Reklam vermek yerine sıfır maliyetle, hizmet verdiğiniz ve ürün sattığınız kişilerin sizi başkalarına anlatmasını veya tavsiye etmesini isteyerek bu süreci başlatabilirsiniz. Dolayısıyla, bir işletme diğer başka bir işletmeye, “Ben bu ofis malzemelerini X markadan alıyorum ve çok da memnunum.” dediği anda hiçbir pazarlama planı yapmadan ve ücret ödemeden yeni müşteri adayı kazanmışsınız demektir.
Zaman alan görevleri otomatikleştirin.
Biliyoruz ki, iş yaparken sürekli bir frekans olarak tekrarlanan aynı tarz işlerimiz vardır. Bu tür işleri otomatikleştiren yazılımlar var ve buna RPA (Robotic Process Automation) teknolojileri deniyor. Robotik proses otomasyonuna sahip iş yönetim yazılımları bulunmaktadır. RPA sayesinde, yapacağınız faaliyetleri kural setleri belirleyerek otomatik olarak yapabiliyorsunuz. Bu tür yazılımlara sahip olmasanız bile Excel'de bile belli makrolar yazarak birçok işi otomatik olarak yapabilirsiniz.
Çalışma alanını verimli kullanın.
Genelde ofislerimizi geniş seçeriz, hâlbuki ofiste kullanılmayan alanları bulup fazla ofis alanı kirasından kurtulabilirsiniz. Ofis çözümleri olarak geçici, sanal veya ortak paylaşımlı ofisler gibi kavramları ele alıp sadece ihtiyacınız olduğu zaman ofis kiralayabilirsiniz. Ofisi bir yıllığına kira kontratına bağlamak yerine “Bir günlüğüne ofise ihtiyacım var ve gidiyorum bu ofisi kullanıyorum.” diyebilirsiniz. Dolayısıyla, paylaşımlı ofis mantığından faydalanmak ciddi bir maliyet tasarrufuna yol açacaktır.
Vergi indirimlerini ve devlet desteklerini takip edin ve işletmenizde uygulayın.
Devletler, hem Türkiye’de hem de tüm dünyada, farklı zamanlarda farklı yatırımlara vergi indirimleri sağlayabiliyor veya farklı devlet destekleri yapabiliyor. Sektörel olarak, istihdamı artırmaya dönük, belli bir sektörü teşvik etmeye yönelik veya ar-ge inovasyonunu teşvik etmeye dönük devlet destekleri hibeler veya teşvikler gündeme geliyor. Bunları takip edin ve etkin bir şekilde faydalanmaya çalışın çünkü orada devlet sizin belirli bir harcamanıza destek olacağı için maliyetlerinizi otomatik olarak azaltmış olursunuz ve o ürününüzün rekabet şansını arttırmış olursunuz.
Çalışanlarınıza yatırım yapın.
Çalışana yapılan yatırım size çalışan bağlılığı, çalışan memnuniyeti, verimli iş ve maliyet düşüşü kazandırır. Düşünün ki satın almada bir personeliniz var ve siz bu personelinizi etkin satın alma teknikleri konusunda hiç yetiştirmemişsiniz. Bu kişiyi eğitmezsek, bu kişiye yatırım yapmazsak ve bu kişiyi geliştirmek üzere belli eğitim programlarına sokmazsak kişi potansiyelini çok daha az kullanılacağından ötürü verimli bir satın alma yapamayıp maliyet artışına neden olacaktır. Hâlbuki, biz o satın alma personeline yatırım yaparsak, belki de senelik 10 milyon dolarlık bir satın alma bütçesinde yüzde on iyileştirme yapar ve bu size 1 milyon dolar kazandırabilir. Çalışana yapacağımız birkaç bin dolarlık yatırımla şirketi kazandırabilecek iken bunu es geçiyoruz ve bunun farkına bile varamıyoruz.
Sermaye Maliyeti Nedir?
Sermaye maliyeti, yeni bir fabrika inşa etmek için gerekli olan paranın geri dönüş değeridir. Özellikle analistler ve yatırımcılar sermaye maliyetlerini tartıştığında firmanın borç ve öz kaynak maliyetini bir araya getirmiş olarak ifade eder. Bir başka ifadeyle sermaye maliyeti borç maliyeti ve öz kaynak maliyetinden oluşur. Sermaye, bir firmanın elde ettiği işini yapmak için elde ettiği paranın geldiği yeri belirtir. Para ya borçla gelir ya da kendi paranızı işe koymuşsunuzdur ve zaten buna da öz kaynak denir. Dolayısıyla, sermaye maliyeti, öz kaynak maliyetiyle borç maliyetinin ağırlıklı ortalamasıdır.
Genelde sermaye maliyeti şirketler tarafından bir sermaye projesinin kaynaklarının harcanmasına değip değmeyeceğine karar vermek için kullanılır. Aynı zamanda da bir yatırımın yapılıp yapılmama kararını vermek için alınacak riske değip değmediğini belirlemek için kullanılan bir enstrümandır. Sermayenin maliyeti kullanılan finansmanın şekline bağlıdır. İşletmeler yalnız özsermaye yoluyla finanse ediliyorsa öz kaynak maliyetini ifade edecek; borç yoluyla yatırımı yapıyorsa da sermaye maliyeti tamamen borç maliyetini ifade edecektir. Birçok şirket işlerini finanse etmek için belli oranda öz kaynak, belli oranda da borç kullanır. Bu tür şirketler için toplam sermaye maliyeti kullanılır ve bu yaygın olarak sermaye kaynaklarını ağırlıklı ortalama maliyetlerinin hesaplanması ile elde edilen WAAC isimli bir yöntemdir.
Özetle, sermaye maliyeti, bir şirketin yeni bir ekipman veya makine satın almak, yeni bir inşaat gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu parayı ve bunun maliyetini temsil eder. Sermaye maliyeti tipik olarak ağırlıklı ortalama sermaye maliyeti olarak bilinen ve şirketin sermaye yapısına göre farklılaşan borç ve öz sermayenin maliyetini kapsar. Bir şirketin yeni projeler için yatırım kararları alması için projeyi finanse etmek için baktığı sık kavramlardan biridir. Eğer yatırımda bir sermaye maliyetini aşan bir getiri planlıyorsanız o projenin yapılma kararı alınır, aksi takdirde de proje yatırımcılar için bir getiri sağlamayacaktır.
Sermaye Nasıl Hesaplanır?
Sermaye yapısı %90 öz kaynak %10 borç olan bir işletme düşünelim. Bu sermaye yapısına sahip bir şirket yatırım yapmak için bir karar almak üzere ve bunun içinde hissedarlarından para alması gerekiyor. Hissedarlar parayı vermeden önce bir getiri talep eder. Bu örneğimizde de hissedarımız %5 getiri talep etsin. Şirket borçlu olarak da %15 ile kredi alıyor. 0.9 x %5 + 0.10 x %15 dediğimiz zaman %6 sonucunu buluruz, yani firmanın bu proje için sermaye maliyeti yüzde altıdır.
Sermaye Maliyeti Nasıl Azaltılır?
İşletme maliyeti dışında sermaye maliyetinin azaltılması kapsamında da 7 adet önerimiz bulunmaktadır;
İleriyi düşün.
Geleceği düşünün çünkü yapacağınız yatırım ne kadar iyi düşünüp planladığınızla doğru orantılı olacaktır. İyi düşünülmemiş yatırımlar çok yüksek yatırım bedelleri ve gereksiz makine kapasitesine yol açabilir ya da gelecek talebi düşünmeyip pahalıya o yatırımı yapıp daha yüksek sermaye maliyeti ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, her iki durumda da sermaye maliyeti artışının sınırlamak, hatta sermaye maliyetini azaltmak için ileriyi düşünüp, gelecekteki iş dünyasını veya bulunduğunuz sektör ve talep tahminini en iyi şekilde yapmaya çalışırsanız ona uygun boyutta bir yatırım bütçesi çıkartabilirsiniz. Bu sayede de sermayenin kendisinden tasarruf edebilirsiniz. Bu şekilde, sermaye maliyetinizi azaltmış olursunuz.
Dijitale geçin.
Hangi sektörde hangi işi yapıyorsanız yapın dijital dönüşümden kaçamayacağınızı görmelisiniz. Sermaye maliyetini düşürmek için de dijital geçmelisiniz. Birçok şey manuel yapılmaktan dijital ortamlara taşındı. Örnek vermek gerekirse; eskiden dijital diyebileceğimiz on premise yazılımlarını almak için bile sunuculara yatırımlar yapılırdı. Bir yazılım almak demek şirket içinde barındırılan fiziksel bir sunucu bilgisayarında tutulması, yedekleri için ayrı bir sunucunun bulundurulması gibi sabit sermaye yatırımı maliyetlerini oluşturuyordu ve çok da yüksek maliyetlerdi. Oysa, dijitale geçtiğimiz zaman büyük yatırımlar yapmadan, kullandığımız kadar ödemek, ihtiyacımız olduğu zaman sunucu kapasitesini büyütmek, onun ücretini sadece o zaman dilimi için ödemek, sonra tekrar küçültmek ve gereksiz sermaye maliyetinden kurtulmak çok yapıcı bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla, hangi işi yaparsanız yapın dijital teknolojilerine geçtiğinizden emin olun.
Performans sınırlarını zorlayın.
Sermaye oluşturan bileşenler işin kaynak kısmıdır. Kaynak kısmında sermayeye ihtiyaç eden işler vardır. Bu işler makinalar, fabrikalar, işler, işçiler ve çalışanlara harcanır. Bunların her birinde performans sınırlarınıza ulaştığınızda ve bu sınırları yukarıya doğru ittirdiğinizden emin olmanız gerekir. Yeterli performansta çalışmayabilirsiniz ve Oİ oranınız %70 olabilir. Dolayısıyla, o makinaya harcadığımız paradan elde edeceğimiz daha fazla gelir vardır. Bu kapsamda sermaye maliyetini düşürmek istiyorsak o makinanın performansını yukarı doğru zorlamalıyız.
Basitleştirin.
Bir işi ne kadar karmaşık hale getirirseniz o kadar çok daha fazla karşınıza yük çıkar. Farklı makine, ekipman, çalışan ve çalışan üzerine müdür, yazılım lisansları ve bilgisayar gibi birçok şey almanız gerekir. Süreçlerinizi basitleştirin, iş süreçleri yönetimi konusunu optimize edin ve basit bir şekilde bunları yalınlaştırın. Böylece gereksiz harcama yapmazsınız ve sermaye maliyetiniz düşer.
Modüler yapıları deneyin.
Örneğin legoları düşünelim. Birkaç parça legoyu birleştirip araba yapabilirim ama sonra o modülü oradan alıp motosiklete çevirebilirim. Kısacası, modüler yapı kullanırsanız ihtiyaca göre makine veya ekipman kullanabilirsiniz. Dolayısıyla, esnek üretim kavramının içerisinde yer alan modüler yapıları modüler hücre veya yalın üretimleri kullanmamız gerekir.
Risk alın.
Stok tutmak konfor alanı yaratır. Her konfor alanı da maliyet unsurudur. Örneğin, konu yedek parçaysa yedek parça stoğunuzu azaltarak sermaye maliyetinizi düşürebilirsiniz. Yedek parçası stoğuna bağladığınız sermayeyi daha kâr getirici alanlarda değerlendirerek sermaye maliyetinizi düşürebilirsininiz.
Alternatif finansman kaynaklarını araştırın.
Sermaye maliyeti borç maliyeti artı öz kaynak maliyetinden oluşur. Her iki tarafta da farklı finansal enstrümanlar ve alternatif finansal kaynaklar bulunabilir. Bunlar maliyet azaltıcı yöntemler olarak karşımıza çıkabilir. Öz kaynak olarak mesela IPO denilen halka arz süreçlerini düşünüp borsaya açılabilirsiniz. Bu da sermaye maliyetinizi ciddi manada düşürecektir. Öte yandan borç kısmında da bankalara gidip kredi almak ilk akla gelendir ama özel sektör tahvil ihracı gibi, hukuk ihracı, kaldıraç, finansal enstrümanlar, stratejik yatırımcı almak, melek yatırımcı bulmak ve kitlesel fonlama gibi birçok farklı yöntem de vardır.
Maliyet Azaltma Hizmetimiz
Maliyet azaltma danışmanlığı hizmetimiz bulunmaktadır. Maliyet azaltma projeleri yönetim danışmanlığı başlığı altında ele aldığımız ve finansal boyutu başlığında değerlendirdiğimiz bir konudur. Öncelikle mevcut durum analizi ile başlıyoruz. Burada kapsamlı bir maliyet azaltma projesini sağlayabilmek için gerekli bilgileri toparlamak, maliyet modelini ve yapısını anlamak, şirketin sermaye, borç ve öz kaynak yapısını anlamak için bu aşamayı kullanıyoruz.
İkinci aşamada finansal analizleri gerçekleştiriyoruz. Şirketin üstlenmiş olduğu maliyet yükünü hesaplıyoruz. Şirketin genel stratejileri doğrultusunda hedeflerini belirlemiş oluyor ve bu hedeflere ulaşmak için yapacağı finansal yatırımların ne olabileceğini anlayıp bunların finansal analizlerini gerçekleştiriyoruz. İşletme varlıklarının da yönetilebilmesi için en iyi uygulamalar hakkında kıyaslama yaparak finansal analizleri tamamlıyoruz.
Daha sonra süreç analizleri ve gider yapısı analizlerine geçiyoruz. Özellikle her bir alt maliyet kalemini ele alıyoruz. Üretim, pazarlama, reklam, tedarik zinciri, personel, finans, muhasebe, insan kaynakları yönetimi, sigorta, kira ve harç giderleri gibi gider yapılarını analiz ediyoruz ve bu gider yapılarından maliyet modelini bulmaya çalışıyoruz.
Maliyet azaltma yol haritası ve maliyet azaltma projelerin belirlenmesi safhasında da organizasyon yapısı ve masraf merkezlerini değerlendiriyoruz. Operasyon modelini ve hedef operasyon modelini maliyet azaltma odaklı hedef operasyon modelini oluşturuyoruz. Üretim, pazarlama, satış, dağıtım, yönetim ve arge giderlerinin maliyet muhasebesi kapsamında ayrıştırarak takip edilmesine dönük sistemleri öneriyor ve kuruyoruz. Maliyet düşürme odaklarını ve bunların önem derecelerini belirliyoruz ve en sonunda da maliyet düşürme eylem planını ortaya koyuyoruz.
En son aşamada da maliyet optimizasyon çalışmalarını saha uygulama projeleri olarak yürütüyoruz. Kayıp gözlemlenen her yerin parasal karşılığını tespit etmek ve bunun kayıtlarının maliyet diline çevrilmesi ve bu sayede kayıp maliyet maddesinin oluşturulmasını sağlıyoruz. Maliyet azaltma teknik ve yöntemleri oluşturuyoruz. Maliyet azaltmaya yönelik iyileştirme faaliyetlerin planlanmasını gerçekleştiriyor, uygulanmasına rehberlik ediyoruz.