Fikri Mülkiyet İhlali Nedir?

Fikri mülkiyet ihlali fikri mülkiyet hakkının ihlalidir. Yani fikri mülkiyet hakkı sahibinin izni olmadan üçüncü bir kişi tarafından ilgili hakka konu marka, logo, tasarım, patentin kullanılması, fikri mülkiyet ihlali olarak tanımlanmaktadır. 

Fikri hak ihlalleri uluslararası sözleşmeler ve ulusal yasalarla hak sahiplerine tanınan haklara ilişkin hükümlere aykırı olarak ve hak sahiplerinin izni olmaksızın eser ve yapımların çeşitli yöntem ve araçlarla çoğaltılması, yayılması , temsil edilmesi, topluma iletilmesi suç teşkil eden fiiller olarak tanımlanmaktadır. 

Dünya Ticaret Örgütü tarafından koordine edilen TRIPS -Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Haklarının Korunmasına ilişkin Anlaşma- korsan ürünü “doğrudan veya dolaylı olarak bir nesneden yapılan ve kopya niteliğini haiz her tür ürün, eğer üretimin yapıldığı ülkedeki hak sahibi veya onun yetkili kıldığı kişinin izni olmaksızın üretilmiş ve bu faaliyet, ayrıca ithalatın yapıldığı ülke hukukunda bir telif hakkı veya bağlantılı hak ihlali oluşturmakta olan ürün ” olarak tanımlamaktadır. Yani korsan olarak ifade edilen fiil yasadışı üretime işaret etmektedir. Bu tür gasp, haksız rekabet, haksız kazanç ve maddi kayba yol açan fiiler fikri mülkiyet ihlali olarak tanımlanarak hukuksal anlamda korunmaktadır.

Fikri Mülkiyet İhlali ve Türleri

  • Telif hakkı ihlali - Telif hakkı, fotoğraf, yazı, video, şarkı vb. gibi orijinal bir eserin yaratıcısına verilen yasal bir haktır. 
  • Ticari marka ihlali ve sahtecilik - Ticari marka, bir kuruluşun ürün veya hizmetlerinin kaynağını tanımlayan ve yasal olarak diğerinden ayıran bir kelime, sembol, ifade veya tasarımdır. Ticari marka ihlali bir markanın, ürünün kaynağı konusunda veya ürünü satan kişi ile gerçek ticari marka sahibi arasında bir bağlantı ve işbirliği yani sahibinin izni olmadan kullanılmasıdır.  
  • Patent ihlali - Patentler bir buluşu yetkisiz çoğaltma, kullanım, kopyalama veya satışa karşı korur. Patentli bir buluş veya tasarımı patent sahibinin izni olmadan yapma, kullanma, satma veya satmayı teklif etme patent ihlali teşkil edebilir. 
  • Tanıtım hakları - Tanıtım hakları bireylerin haklarını, isimlerinin, benzerlerinin veya kişiliklerinin diğer tanınabilir yönlerinin yetkisiz kullanımından, ürün listelemelerinde, reklamlarda veya diğer ticari faaliyetlerde kötüye kullanılmaktan korur. 

 

Fikri Mülkiyet Hukuku

Fikri mülkiyet hukuku ya da fikir mülkiyeti ekonomik değeri olan fikri emek ürünlerinin korunmasını içeren bir hukuk dalıdır. Telif hakkı gibi sorunlarla ilgilenir. Entelektüel ürünler günümüz dünyasında büyük bir değere sahiptir. Bu değerin değeri bu fikre sahip olan kişiye verilmelidir. Bununla birlikte, bazen, sahibinin izni veya tazminatı olmadan fikirleri kullanmak için girişimlerde bulunulur. Bu noktada fikri mülkiyet hukuku (fikri hukuk) devreye girmektedir.

Fikri mülkiyet ihlaline karşılık fikri mülkiyet hukuku kapsamı telif hakları ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin iki ana unsurdan oluşmaktadır. İlgili hakların sahiplerince etkin bir şekilde uygulanması oldukça önemlidir.

Günümüzde hızla gelişen teknoloji ve iletişim kanalları fikri mülkiyet haklarının önemini de doğrudan artırmakta ve hayatımızdaki yerini etkilemektedir. Çünkü fikri mülkiyet ihlali de bir o kadar yaygınlaşmıştır. Yeni dinamiklere ayak uydurmak, yenilikleri takip etmek ve ekonomik olarak kazanç elde etmek fikri ve sınai mülkiyet alanında oldukça önemlidir. Bu girişimlere bireyleri ya da şirketleri teşvik ederken aynı anda onları koruyabilmek gereksinimi de doğmakta bu koruma fikri mülkiyet hukuku kapsamı altında ele alınmaktadır.

Ekonomik değere sahip fikri ürünleri, fikri mülkiyet hukuku çatısı altında korunmaktadır.

Telif hakları, ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve ya sinema eserleri olarak sayılan her türlü fikir ve sanat ürünlerini yaratan eser sahiplerinin haklarını, icracı sanatçıların, fonogram yapımcılarının, radyo ve televizyon kuruluşlarının ve film yapımcılarının haklarını içeren bağlantılı hakları korumak amacıyla gerçekleştirilen düzenlemeleri kapsamaktadır.

sınai mülkiyet

Sınai mülkiyet hakları marka, patent, tasarım, faydalı model ve entegre devre topografyalarını kapsamaktadır.

Türkiye’de fikri mülkiyet hukuku kapsamında 

  1. Korsanlıkla ve taklitçilik ile mücadeleye ilişkin hakların uygulatılmasında icracı kurumların yeterli idari kapasiteye sahip olması sağlanmalıdır.
  2. Türkiye, soruşturmalar, kovuşturmalar ve ihlallere ilişkin hukuki eylemler ve Fikri Mülkiyet Hukukunun etkin uygulanmasına dair geliştirilmiş performansı hakkında, AB’ye ihraç edilen taklit ve korsan ürünlerin sayısında büyük ölçüde düşüşü de içeren tatmin edici bir ilerleme kaydı sunmalıdır.
  3. Türkiye, hakların Topluluk düzeyinde tüketilmesi ve ek koruma sertifikalarının uygulamaya sokulması ile ilgili müktesebat uyumunu tamamlamalı ve bu hakların katılımla birlikte uygulanmasını sağlamalıdır.

Bu bağlamda fikri mülkiyet hukuku uygulamalarının sağlamlaşması ve işleyişi bakımından Türkiye ile AB arasında Fikri Mülkiyet Hakları Çalışma Grubu tesis edilmiştir. Bu grubun koordinasyonunu, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığınca bu alanda toplumsal farkındalığı arttırmak adına pek çok çalışma yürütülmektedir.

Türkiye’de aynı zamanda fikri ve sınai mülkiyet hakları konusunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejileri oluşturmak, ilgili kurumlar arasında koordinasyonu ve işbirliğini geliştirmek amacıyla Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Koordinasyon Kurulu kurulmuştur

Korsan ve taklitçilikle etkin mücadele etmek amacıyla, 81 ilde “Fikri Mülkiyet Suçları Büro Amirlikleri” kurulmuştur olup 3 büyük şehirde fikri ve sınai haklar alanında İhtisas Mahkemeleri kurulmuştur.

Fikri mülkiyet hukuku hizmet alanları aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:

  • Marka,
  • Patent,
  • Telif,
  • Endüstriyel tasarım ve faydalı model,
  • Haksız rekabet,
  • Lisans ve teknoloji transferi,
  • Fikri mülkiyet hukuku ile ilgili tüm davalar.

fazlasını öğrenin…

İpucu

fikri mülkiyet yönetimi nedir

Fikri Mülkiyet YönetimiSınai Mülkiyet Kanunu ve Telif Hakkı  gibi konular  ile ilgili verdiğimiz hizmetlerle alakalı tüm bilgilere sahip olmak istiyorsanız "Fikri  ve Sınai Haklar Danışmanlığı" sayfamız ilginizi çekecektir.

Derleme Yasası

Tarihsel dönüşüm içinde toplumların bilgi birikimlerini nesiller boyu aktarması kültürel bakımdan oldukça önemli bir yere sahiptir. Derleme olarak ifade edilen terim toplumsal bilgi hazinesinin korunması, saklanması ve muhafaza edilmesi süreçlerini tanımlamaktadır. Derleme süreci devlet tarafından yönetilen yasal bir süreçtir. Derleme Yasası ilk olarak Fransa’da tüm eserlerin satışa çıkmadan önce 1 nüshasının yönetime bağlı kütüphaneye gönderilmesi gerekliliğini belirten yasa ile ortaya çıkmıştır.

Sınai Mülkiyet Kanunu Nedir

Türkiye’de 6279 sayılı Derleme Kanununun amacı, ülkemizin kültürel varlığı ile bilgi birikimini oluşturan fikir ve sanat eserlerinin basılmış veya çoğaltılmış nüshaları ile ikili ya da çok taraflı anlaşmalar uyarınca yurt dışında basılan veya çoğaltılan fikir ve sanat eserlerinin etkin, sağlıklı ve eksiksiz bir biçimde toplanması, gelecek kuşaklara aktarılması, elverişli ortamlarda saklanması, korunması, düzenlenmesi ve toplumun bilgi ve yararına sunulmasına ilişkin esasları belirlemektir. 

Derleme yasasının politik, hukuki ve kültürel olmak üzere 3 temel amacı bulunmaktadır. Politik amaç devlet tarafından basım ve yayın işlemlerinin kontrol edilmesi ve denetimi olarak açıklayabiliriz. Ülkenin çıkarlarını zedeleyecek, kötü bir amaca hizmet edecek yayınların denetim, kontrol ve yasaklanması gibi işlemleri barındırmaktadır. Hukuki amaç esere yönelik telif haklarını ve tescil işlemlerini kapsamakta olup kültürel amaç edebi mirasların muhafaza edilmesi, korunması güvenle aktarılması ve ileride doğacak bilimsel faaliyetlere katkı amacını içinde barındırmaktadır.

Türkiye’de bu husustaki ki ilk yönetmelik 2004 yılında yayınlanmış Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu’dur. İlgili kanunu Çoğaltılmış Fikir ve Sanat Eserleri Derleme Kanunu olarak 2012 yılında günümüzde de kullanılmakta olan halini almıştır.

Derleme yasası kapsamında yer alan eserler aşağıda yer almaktadır.

  • Matbu tüm yayınlar,
  • Süreli yayınlar,
  • Afiş kartpostal,
  • Gravür gibi tüm grafik eserler,
  • Veri içeren her türlü film, mikrofilm vb. materyaller,
  • Veri içeren her türlü optik ve manyetik ortamda kayıt edilmiş eserler,
  • Pul ve kâğıt paralar,
  • Harita, plan ve krokiler, Yayımı ve dağıtımı yapılan eserler,
  • Elektronik yayınlar,
  • Türkiye’deki kütüphane, müze, arşiv ve belgelerden yararlanılmış eserler, ülke sınırları içinde faaliyet gösteren yayınların yurt dışında basımını ve çoğaltılmasını gerçekleşen eserler.

Derleme kanunu kapsamında yer alan derleme kütüphaneleri; Milli Kütüphane Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kütüphane ve Arşiv Hizmetleri Başkanlığı, İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi, İzmir Milli Kütüphane Vakfı Kütüphanesi, İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ve Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’ dir. Bu kütüphanelerin görevleri:

a) Derleme Müdürlüğü ve derleme birimlerince teslim edilen derleme nüshalarını derleme programı üzerindeki çevrimiçi listelerinden kontrol etmek ve gerekli işlemleri 30 gün içinde tamamlamak.

b) Derleme nüshalarının arşivlenmesi, korunması ve hizmete sunulmasında ilgili kurum ve kuruluşlarla, ulusal ve uluslararası standartların oluşturulmasına yönelik çalışmaları yapmak.

c) Derlenen materyalin, teslim tarihinden sonra en geç dokuz ay içerisinde hizmete sunulmasını sağlamak.

ç) Derleme Kanununda verilen görevleri, hak ihlallerini önleyici etkin ve yeterli koruma önlemlerini alarak eksiksiz yerine getirmek.