Aile Şirketi Nedir? Aile Şirketleri Nasıl Büyütülür?
"Aile şirketleri nasıl büyütülür" sorusunu cevaplandırmadan önce aile şirketinin ne olduğunu açıklamak gerekir. Aile şirketi, kurumun karar verici pozisyonlarında aile üyelerinin yer aldığı, aile ilişkileri ile ticari ilişkilerin iç içe bulunduğu kurumsal bir iş türüdür. Bir başka deyişle; kurucuların, ortakların ve hissedarların belirli bir aileye mensup olduğu kurumlar, aile şirketi olarak adlandırılmaktadır.
İpucu
Yönetim Danışmanlığı yaklaşımımızın, danışmanlık sürecimizin ve danışmanlık hizmetlerimizin detaylarının açıklandığı Yönetim Danışmanlığı sayfamız ilginizi çekecektir.
Türkiye'deki şirketlerin %98’i aile şirketidir. Aile işletmeleri birçok şekilde kurulabilir. Örneğin; iki kardeşin, kuzenlerin, akrabaların kurduğu aile şirketleri ile birlikte ikinci, üçüncü ve devamı nesile aktarılan aile şirketleri de vardır. Bir işletmenin aile şirketi olabilmesi için, o şirketin kurulumunda aile mensuplarından en az iki kişinin olması gerekmektedir.
Günümüzde aile şirketlerinin çok yaygın olmasının bir sebebi de kimseye güvenememe problemidir. Bir şirket yeni kurulduğu zaman çoğu insan, etrafında güvenebileceği insanları istemekte ve bunun beraberinde yanında çalışması için akrabalarını işe almaktadır. İş kurmak isteyen biri, hem paranın dışarı çıkmaması, hem de akrabasını tanıdığı ve diyaloglarının daha sağlıklı olabileceğini düşündüğü için, şirkete aile üyelerini dâhil ederek düzenini oturtmaya başlamaktadır. Bazen durum kontrolden çıkabilir ve sonrasında şirket sadece üst yönetim değil mavi yakalı çalışanlara kadar akrabalardan oluşabilmektedir. Bu da beraberinde birçok sorunu meydana getirebilmektedir.
Aile Şirketleri Nasıl Büyütülür?
Aile şirketlerinin büyüyebilmesi için birçok yöntem vardır. Bunlar kurumlara ve kişilere bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Her kurumun ve kişinin sorunu farklı olabilir fakat büyüyememe nedenleri çoğu zaman ortaktır. İşte "Aile Şirketleri Nasıl Büyütülür" sorusuna cevap veren 6 rehber söz;
1- “Sen yeniliğe yol aç ki yenilik sana yol açsın.”
Her şirket kurulurken emek, zaman ve motivasyon harcanarak temeller atılmaktadır. Bulunulan durumun şartlarına elverişli ve pazarın isteklerine cevap niteliği taşıyan hizmetler sunularak belirli başarılara ve saygınlığa ulaşılmaktadır. Bunun beraberinde aile şirketlerinde, iş yapış şekilleri oturtulmakta ve güvenli alana geçiş yapılarak “Yıllardır bu şekilde yapıyoruz ve kazanıyoruz.” denilmektedir. Hesaba katılmayan bir şey var o da; sadece iş yapış şekli ile başarıya ulaşılamamaktadır. Başarı, tek bir yöntemin beraberinde getirdiği bir zafer değildir. Şirketin mevcuttaki başarısı iş yapış şekline bağlı olduğu kadar, o anın pazarına, ekonomisine ve şansına da bağlıdır. 30 yıl önce yapılmış ve başarıya ulaşılmış yöntemler, günümüzde işe yaramayabilmektedir. Bunun şirketin iş yapış şekli ile alakası yoktur, günümüz şartları ve pazarın evrildiği yön ile alakası vardır. Bulunduğumuz çağda, bugünün yöntemi yarın eskiyebilmektedir. Bu nedenle köklü aile şirketlerinin dikkat etmesi gereken ilk kural yeniliğe açık olmaktır.
Yıllardan bu yana edinilmiş başarılar, günümüz yeniliklerine açık olunmadığı takdirde kısa sürede kaybedilebilir. Yenilik, insanların doyumsuz olduğu bir olgudur. Bugün çıkan bir telefon 1 sene sonrada çalışmakta ve aynı performansı gösterebilmektedir fakat bir üst modeli çıktığı için insanlar yeniye yönelmektedir. Telefon bozuk olduğu, iş görmediği veya sistemi hata verdiği için mi telefon değiştirilir? Hayır. İnsanlar yeniyi ve yeniliği sevdiği için değişikliğe gider.
Aile şirketleri vizyon ve misyonları çerçevesinden çıkmadan, hizmetlerinde, yeniliğe açık oldukları takdirde, yenilik, onlara yeni kapılar açmaktadır. Mevcut müşteriyi tatmin etmek, potansiyel müşterinin dikkatini çekmek için yenilik kavramı aile şirketleri tarafından benimsenmelidir. Bu sayede, pazardan geri kalınmaz ve bir sonraki nesillere, daha sağlam bir şirket devredilebilir. Aksi takdirde yenilik reddedilir ve verilen hizmet hiç değiştirilmeden veya yapılan iş yapış şekli hiç geliştirilmeden devam edilirse, küçülme kaçınılmaz olacaktır.
Aile şirketlerinde yenilik, bir nevi sektöre, pazara ve zamana ayak uydurmaktır. Aile şirketleri, genellikle köklü ve nesillere aktarılan bir kurumdur. Bu nedenle, bir sonraki neslin çağında işleyişi devam ettirilebilir bir kurum yaratmak için yenilik, vazgeçilmez bir prensip olarak kabul edilmeli ve bu yolda aksiyonlar alınmalıdır.
2- “Kişiye bağlı kalan, yola çıktığında dona kalır.”
Aile şirketlerinin kişilerden bağımsız hale gelerek kurumsallaşması gerekmektedir. Kişilere bağımlı kalmak demek, o kişinin yokluğunda bütün işlerin sarpa sarması demektir ve bu da şirkete büyük ölçüde zarar verebilmektedir. Aile şirketlerinde çalışanların çoğunun akrabalardan oluştuğu düşünülürse, duygusal aksiyonlar da devreye girerek işlerin daha da içinden çıkılmaz hale gelmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle, aile şirketlerinin kurumsallaşması ve kişilere bağlı kalmaması gerekmektedir. Bunun için şirkette, operasyon süreçlerinin belirlenmesi, iş şekillerinin yazılı, görsel veya video şeklinde kayıt altında tutulması gerekmektedir. Bu sayede ilgili kişinin yokluğunda şirketteki işler aksamayacak veya yerine gelen kişinin düzene adapte olma süresi kısalacaktır.
Kişiye bağlılığın ortadan kaldırılması, verilen duygusal kararların önüne geçerek, çalışan akrabaların, şirkete manipülasyon yapmasının da önüne geçmektedir. Her sürecin kayıt altında tutulması ve ulaşılabilir olması aile şirketlerine şeffaf ve akıcı bir süreç sunmaktadır. Bu da olası risk durumlarında erken teşhis ve beraberinde hızlı aksiyonu getirmektedir.
3- “Aile ile işi ayır, bu işin sonu hayır.”
Aile şirketlerinde, ticari ilişkiler ile akrabalık ilişkileri karıştığında işler içinden çıkılamaz hale gelmekte ve şirket küçülmeye gitmektedir. Ortada bir belirsizlik varsa, orada her zaman kaos olur ve bu sebeple aile şirketlerinde, aile anayasası hazırlanmalıdır. Aile anayasası, şirketin iş yapış şekillerinden, hisse devirlerine, maaşlardan, gelecek nesillerin alacağı pozisyonlara kadar her şeyi içermektedir. Bu yasa oluşturulurken bütün aile bireylerinin hem fikir ve mutlu olacağı sonuçlar doğrultusunda kararlar alınmalıdır. Şirkette bu yasadan memnun olmayan bir aile üyesi ileride iki, üç dört ve daha fazlası olarak geri dönebilmekte, bu da daha büyük sorunlara yol açabilmektedir.
Aile şirketlerinde, işe sadece şirkette çalışanlar değil, çalışmayan aile üyeleri de dâhil olabilmektedir. Birinin aldığı araba, aileden başka birini huysuzlandırabilir ve “Ben neden alamıyorum?” gibi düşünceler ile beraber sorunlar yaratabilir. Bu gibi, her istekte bulunma hakkını kendinde gören aile üyelerinden meydana gelen aile şirketlerinde, aile anayasası hazırlanarak ve herkesin içi rahatlatılarak odağın işe çevrilmesi sağlanmalıdır.
Aile anayasası ile beraber, soru işaretleri, maddi kaygılar, gelecek belirsizliği vb. durumlar netleşerek, bireylerin her biri memnun edilebilmekte ve herkes işine odaklanabilmektedir.
4- “İşe yatırım yapan, aşa yatırım yapar, kendi sefasına yatırım yapan ise cefasını hazırlar.”
Bazı şirket sahipleri, başarıya ulaştıkları ve kazanç elde etmeye başladıkları anda kendilerine yatırım yapmaya başlamaktadır. Örneğin; arabalarını, evlerini, mobilyalarını vb. lükslerini değiştirmektedir. Her insan kazandığı para ile, hele de kendi başarısı ve alın teri ise, kendine yatırım yapmak ister, bu doğal bir reflekstir. Lükste aşırıya kaçıldığı ve sürekli hale geldiğinde hem kendilerine hem de şirkete zarar vermeye başlamaktadır. Konu aile şirketi ise daha da büyük sorunlar yaratmaktadır çünkü çalışan diğer akrabalarda kendilerinde bunu hak olarak görebilmekte ve bu yönde aksiyon almak isteyebilmektedir. Zincirleme giden bu verimsiz alışverişte zararlı şirket çıkar.
Aile şirketlerinde elde edilen kazanç, işe yatırıldığı takdirde başarının devamı getirilebilir ve büyüme sağlanabilir. Bu tüm işlerde böyledir. İş, sürekli devam eden dinamik bir yapıdır. Bir kere başarıya ulaşılıp, kazanım sağlandığında bırakılabilecek bir yapı değildir. Elde edilen kazanç, çalışılmaya ve yatırım yapılmaya devam edilmediği sürece tekrar elde edilemez. Bu sebeple, şirket sahipleri kendilerine yatırım yapmadan önce şirketlerine ve şirketlerinin geleceklerine yatırım yaparak büyümeyi sağlayabilir.
5- “Aile şirketini büyütmek isteyen sabırla çok çalışır, çalışmayan fakirliğe çabuk alışır.”
Başarı, tek seferlik bir çalışma ile kazanılabilir fakat sürekli çalışma ile devamı getirilebilir bir olgudur. Tek seferlik bir başarı, aile şirketine anlık bir mutluluk yaratabilmektedir fakat çalışmaya devam edilmediği takdirde o başarının avantajları birer birer yok olmaya başlamaktadır. Bu da beraberinde aile şirketinin küçülmesini ve yok olmasını getirebilmektedir.
Ünlü iş insanlarının hikayelerine bakıldığı zaman ortak tek bir unsur vardır; çalışmak. Çalışmak, mevcut durumu sürdürülebilir hale getirerek büyümeyi sağlamaktadır. Aile şirketleri sahipleri eğer büyümek, başarılı olmak ve pazarda yer edinmek istiyorsa, sabırlı bir şekilde çok çalışmalıdır.
6- “Büyümenin yolu müşteri için yaratılan değerden, küçülmenin yolu müşteriye satılan eğri eğerden geçer.”
Şirketlerin önceliği her zaman müşterileri ve onlarda yarattığı değer olmalıdır. Harcanan mesailer, üretilen ürünler, ürünlerin pazarlama aşamaları vb. süreçlerin hepsi tek bir amaca hizmet etmektedir; müşteriye ulaşmak. Dolayısıyla, müşteriye sunulan hizmet ve müşteri memnuniyeti bir şirketin en büyük çıktısı olarak kabul edilmelidir. Müşteri memnuniyeti, bir sonraki satın alımın gerçekleşmesi, başka müşterilerin gelmesi ve büyümenin gerçekleşmesi anlamına gelmektedir. Memnun bir müşteri, şirketin hizmetini ağızdan ağıza anlatarak potansiyel müşterileri oluşturmaktadır. Bu noktada aile şirketleri, ürün kalitelerini koruyarak yeni müşterilerine maksimum seviyede hizmet sağladıkları takdirde sağlıklı bir şekilde büyüyebilir.
Müşteri memnun edilmez, vaat edilen hizmet sağlanmaz ve fiyat-performans oranları birbirini karşılamaz ise, bu durum, şirketin küçülmesine sebep olacaktır. Bu nedenle, müşteriye değer katma noktasında titiz bir şekilde çok çalışılmalıdır. Elbette memnun kalmayan müşteriler olabilir. Bu durumda, memnuniyetsizliğin giderilmesi için sorumluluk alınarak güven sağlanmalı ve o müşteri şirkete tekrar kazandırılmaya çalışılmalıdır. Böylelikle karşılıklı iletişim kuvvetlendirilir ve müşteri kendini değerli hissederek olumsuz duruma daha ılımlı yaklaşarak bir şans daha vermek isteyecektir.
Aile şirketlerinin, müşterilerini aileden görmesi, şirket başarısı için çok önemlidir. Her müşteri özeldir ve her müşteri memnuniyeti beraberinde başka bir müşteriyi getirir. Bu zincir olumlu bir şekilde kullanıldığı takdirde şirkette büyüme sağlanabilmektedir.
Aile Şirketlerinin Büyümesi Kapsamında Albert Solino Yaklaşımı Olarak Müşterilerinize Ne/Neler Sağlamaktasınız?
Albert Solino olarak müşteri şirketlerimize yaklaşımımız bir doktor gibidir. İlk aşamada şirketi muayene ederek mevcut durum analizlerini ortaya koyarız ve beraberinde teşhis ve reçete olarak adlandırdığımız gelişim durum yol haritasını çıkarırız. Gelişim durum yol haritasında, mevcut durum analizinden çıkardığımız sorunlar doğrultusunda çözümler belirleyerek şirketin riskli ve tedavi edilmesi gereken noktalarının iyileştirme stratejilerini oluşturmaktayız. Daha sonra tedavi olarak adlandırdığımız sistem kurma, uygulama ve projeleri hayata geçirme aşamasına geçerek, belirlediğimiz tedavi yöntemlerini uygulamaya başlamaktayız.
Aile şirketlerinin büyütülmesi noktasında verdiğimiz hizmetler aşağıdaki gibidir;
Kurumsallaşma Danışmanlığı
- Üst yönetimin tasarlanması
- İş süreçleri ve iş akışlarının tasarlanması
- Kurumsal hafıza oluşturulması
Kurumsallaşma Danışmanlığımız hakkında daha fazla bilgi edinmek için Yönetim Danışmanlığı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Aile Şirketi Anayasası Danışmanlığı
- Aile üyelerinin gelir modellerini ortaya koyabilmesi
- Aile ve iş ayrımı
- Haleflik ve seleflik kavramının netleştirilmesi
- Hisse devirlerinin şartlarının tasarlanması
Aile Anayasası Danışmanlığı sayfamızdan daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.
İnsan Kaynakları Danışmanlığı
- Organizasyon yapısının oluşturulması
- Norm kadro çalışmaları
- Bireysel Performans
- Yetenek yönetimi
- Yetkinlik
Bu alandaki tüm hizmetlerimize İnsan Kaynakları Danışmanlığı sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Organizasyon ve Süreç Tasarımı
- Kısa, orta ve uzun vadede organizasyon yapısı tasarımı
- İş süreçlerinin tasarımı
Organizasyon ve Süreç Tasarımı Hizmeti sayfamızdan daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Dijital Dönüşüm Danışmanlığı
- Dijitalleşme olgunluk seviyesi tespiti
- Dijital dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi
Dijital Dönüşüm Danışmanlığı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Satış ve Pazarlama Danışmanlığı
- Pazarlama departmanının kurulumu
- Pazarlama planlarının hazırlanması
- Hedef pazarlarının belirlenmesi
- Satış ve pazarlama süreçlerinin dijitalleştirilmesi
- Stratejilerin belirlenmesi
- Ürün- hizmet segmentasyonları
- Marka konumlandırması ve marka yönetimi
Satış ve Pazarlama Danışmanlığı hizmetimiz hakkında daha fazla bilgi almak için Yönetim Danışmanlığı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.